Bir Varmış Bin Olmuş
Akrep ve kaplumbağanın hikayesini bilirsiniz.Bilmeyenler için akrep "fıtratı " gereği kaplumbağayı sokmaya çalışır , kaplumbağada sert kabuğu sayesinde zehirden kurtulur ve akrebi derenin ortasında boğar.
Peki ya sırtında kabuğu olmayanlar? Yani kaplumbağa değilde başka bir hayvan olsaydı...Muhtemelen hazin son olurdu.Kötüler kazanırdı.Aslında bir taraftan da bakınca diyeceksiniz ki akrebin ne suçu var ? Bu onun fıtratı. Bu fıtratı ona Tanrı verdi.Peki ya o diğer canlının günahı ne ? Ona iyilik yapmak mı?
Aslında akrep kendi fıtratını kendi yarattı. Bu onun atalarından gelen genetik mirasıdır.Yani " Aslına Hû , Nesline Hû " durumu söz konusudur.Görüldüğü gibi zehirlemek , zarar vermek , yıkmak , yakmak bir genetik meseledir." Ama benim iyi akrep arkadaşlarım var " diyenleri duyuyor gibiyim. Eninde sonunda o akrep ömrünü tamamlamadan seni sokacak. Bu onun fıtratı , senin ise ahmaklığın.
Yıllarca bizi soktular. 1806 ve 1812'de Musul'da, 1839'da Diyarbakır'da, 1912'de Mardin'de-Bitlis'de, 1925'de Bingöl-Muş-Diyarbakır- Şemdinli' de , 1926' da Perivan-Siirt- Nusaybin- Ağrı-Silvan- Hakkari ' de , 1930'da Van - Tutak- Bulanık - Hınıs - Ağrı ' da , 1937 ' de Tunceli'de....... Yediğimiz iğnelerin , içtiğimiz zehirlerin , gördüğümüz kahpeliklerin listesi kabarık ve daha çok uzun. Bunlar küçük bir kısmı.
Dikkatinizi bir başka şey çekmiştir umarım. Tarihler ne kadar ilginç değil mı? Çoğu yapılan kancıklıklarda ya memleket savaş halinde ya da ülkede bir atılım yapılmakta.Anlayacağınız akrebin biyolojik saati tıkır tıkır çalışıyor.Şimdi bazı arkadaşlar " dedelerinin yaptıkları yüzünden , torunlarını suçlayamayız " diyerek atlayacaklar. Hikayeden hatırlayacağınız gibi akrep öleceğini bile bile derenin ortasında kaplumbağayı sokuyordu. Bu da şu Atalar Sözünün tasdıkî niteliğindedir. " Can çıkar , Huy çıkmaz" . Bu akreplerin her devirde hain ve bize düşman olduklarını anlamanız için kaç defa daha zehirli iğnelere maruz kalmamız gerekiyor? Bin , onbin, yüzbin ..... İşte bu yüzdendir ki fazla iyi niyet aptallıktır.
Tabi sözlerim Kurtlara değil. Zira Kurt ile akrep arkadaşlık etmez. Yok siz yine " ne diyorsun pis barbar " diyecekseniz size küçük bir tavsiye : Sırtınızdaki kapuk sert ve kalın olsun. Çünkü akrep her yerde akrep , hırt her yerde hırt.
Türk Irkı Sağ Olsun!
Peki ya sırtında kabuğu olmayanlar? Yani kaplumbağa değilde başka bir hayvan olsaydı...Muhtemelen hazin son olurdu.Kötüler kazanırdı.Aslında bir taraftan da bakınca diyeceksiniz ki akrebin ne suçu var ? Bu onun fıtratı. Bu fıtratı ona Tanrı verdi.Peki ya o diğer canlının günahı ne ? Ona iyilik yapmak mı?
Aslında akrep kendi fıtratını kendi yarattı. Bu onun atalarından gelen genetik mirasıdır.Yani " Aslına Hû , Nesline Hû " durumu söz konusudur.Görüldüğü gibi zehirlemek , zarar vermek , yıkmak , yakmak bir genetik meseledir." Ama benim iyi akrep arkadaşlarım var " diyenleri duyuyor gibiyim. Eninde sonunda o akrep ömrünü tamamlamadan seni sokacak. Bu onun fıtratı , senin ise ahmaklığın.
Yıllarca bizi soktular. 1806 ve 1812'de Musul'da, 1839'da Diyarbakır'da, 1912'de Mardin'de-Bitlis'de, 1925'de Bingöl-Muş-Diyarbakır- Şemdinli' de , 1926' da Perivan-Siirt- Nusaybin- Ağrı-Silvan- Hakkari ' de , 1930'da Van - Tutak- Bulanık - Hınıs - Ağrı ' da , 1937 ' de Tunceli'de....... Yediğimiz iğnelerin , içtiğimiz zehirlerin , gördüğümüz kahpeliklerin listesi kabarık ve daha çok uzun. Bunlar küçük bir kısmı.
Dikkatinizi bir başka şey çekmiştir umarım. Tarihler ne kadar ilginç değil mı? Çoğu yapılan kancıklıklarda ya memleket savaş halinde ya da ülkede bir atılım yapılmakta.Anlayacağınız akrebin biyolojik saati tıkır tıkır çalışıyor.Şimdi bazı arkadaşlar " dedelerinin yaptıkları yüzünden , torunlarını suçlayamayız " diyerek atlayacaklar. Hikayeden hatırlayacağınız gibi akrep öleceğini bile bile derenin ortasında kaplumbağayı sokuyordu. Bu da şu Atalar Sözünün tasdıkî niteliğindedir. " Can çıkar , Huy çıkmaz" . Bu akreplerin her devirde hain ve bize düşman olduklarını anlamanız için kaç defa daha zehirli iğnelere maruz kalmamız gerekiyor? Bin , onbin, yüzbin ..... İşte bu yüzdendir ki fazla iyi niyet aptallıktır.
Tabi sözlerim Kurtlara değil. Zira Kurt ile akrep arkadaşlık etmez. Yok siz yine " ne diyorsun pis barbar " diyecekseniz size küçük bir tavsiye : Sırtınızdaki kapuk sert ve kalın olsun. Çünkü akrep her yerde akrep , hırt her yerde hırt.
Türk Irkı Sağ Olsun!
Yorumlar
Yorum Gönder