Ektoparizitler

Bu yazıda  hemen  her alanda karşılaştığımız ektoparazitlerden bir kaçına değinmek istiyorum. Onlardan birisi “kene”... Örümceğimsiler sınıfının , akarlar alt sınıfından , eklem bacaklı monotipik takımı ve onun üst ailesinden olan keneler ; zorunlu kan emici , ektoparazitlerdendir.  Bacaklarının uçlarında çengeller ve vantuzlar vardır. Deriye rahatça yapışarak hortumlarıyla kan emerler. Ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için özelleşmiştir. İnsan ve hayvan hastalıklarının taşınmasında rol oynayan en önemli vektörlerdendir. Birçok ; bakteri , riketsiya , spiroket , virüs , parazit , mantar , protozoa  ve solucan kökenli hastalığa sebep olur. Ek olarak ; toksikozlar ,  felçler ve alerjik reaksiyonlara da yol açar.  

  Peki bu canlı nasıl ve ne zaman kanını emdiği konağı terk eder? Yeterince kan ile şiştiği zaman çengelini çıkarır ve kaçarcasına kendini vücuttan atarak uzaklaşır... Çok mu yavşakca ? Yavşak demişken ; yavşağın erişmiş hali olan bitte ektoparazitlerden yani zorunlu kan emiciler sınıfındandır. Bu sebeple kene , bit , yavşak , uyuz kuzendir. En büyük ortak özellikleri işleri bitince kaçmaları olsa gerek! Bir de geldikleri vücuda hastalık ve parazit taşımaları. Psikolojik olarak uzun süre gitmeyen kaşıntıda buna ek! Bunlardan kurtulmanın yolları bellidir. Fakat birde bu ektoparazitlerin insan suretine bürünenleri vardır. Asıl iş onlardan kurtulmakta. Zira beyin yapıları da vücutları gibi geliştiği için , baya akıllıdırlar. Mesela algı yönetmeyi çok iyi bilirler. Bundan başka “bizden” görünmeye de bayılırlar. Bazen olur öyle ağlar ki gerçekten maaşla geçindiğine inanırsın. Bazen çok fedakârane hareketler sergiler , gerçekten fedakâr zannedersin. Öyle iyi oyuncudur ki; sanki yıllardır milleti devleti soyan kendi değilmiş gibi. Kimi zaman en dindar odur , kimi zaman en milliyetçi , kimi zaman da en sosyal demokrat odur. Fakat tek bir davası vardır ki o da: Daha çok kan emmek! Bir de bunun güya düşmanları vardır ; onu olduğu yerden edecek! Onlarda aslında kenenin kuzeni uyuzdur! Yöntem ve boyutları farklı olsa da onlarda sadece kan emmenin derdindedir! Bunları anlamak isteyen anlar , bilmek isteyen bilir , görmek isteyen görür! Fakat bir de bit yavruları vardır. Bunları bir çok sosyal mecrada görürsünüz. En büyük hamleleri her zaman “Türkçü” oldukları iddiasıdır!  Fakat şöyle bir hakikat vardır: Kurt eniği büyür , kurt olur; yavşak büyür bit olur! 

  Her Türk’üm diyen Türk ; her Türkçüyüm diyen Türkçü değildir! Türkçülük zeka işidir! İyi bir Türkçü olmak ise emek gerektirir. Yakarışım odur ki; milletimiz artık her sakallıyı hacı sanmasın!